29 Temmuz 2011 Cuma

sabancı'da son gün.

merhaba,
bir önceki yazımda doğumgünü tribine girmişim, çocukluğum bitmiş gibi geldiği için belki de... nerede o deniz havuz arasında mekik dokuma ile geçen, dondurmadan karın üşütülen, garsonluktan resepsiyonistliğe uzanan çerçevede çalışma ve bilimum eğlenceyle geçen 3 BOMBOŞ ay, nerede şimdiki oyenin yaz tatili =/ aslında kızmaya çok da hakkım yok, öncelikle kendim seçtim burada olmayı, ikinci olarak oradaki hayatımın ikiye bölünmesi konusunda benim elimden gelen bir şey yoktu. Şartlar öyle gerektirdi. Üçüncüsü yolumu turizminden ayrı çizen deeee bendim! Bunun çerçevesinde de 17 yıllık habitatımın artık başkalarına ait olmasında da benim katkım yadsınamaz... Depresif bir hava versem de aslında öyle değilim, bir an önce yeni yaşamıma doğru gitmek istiyorum, yeni insanlar/kültürler tanımak, geleneklerin ülkesi İngiltere'yi, İrlanda ve İskoçya'yı (sonrasında arkadaşların olduğu ülkelere öncelik vererek Avrupa'yı) keşfetmek, exchange yapmamanın tüm hırsını çıkarmaya çalışacağım bu bir senede! Tabiki yanımda 13,3 inçlik laptuşumla tezimi yazarken bu daha kolay olcek öncelikle alacağım laptuşa karar verebilirsem bittabi. Okulun 5 senedir benim yerime karar verip laptop vermesi, ve bu laptopı masaüstü bilgisayarı şeklinde kullanmam şuan büyük bir zorlk yaratıyor. Karar veremiyorum, işlemcisi neymiş, rengi beyaz mıymış, tuşları arasında boşluk varmıymış vs vs zor iş anlayacağın sevgili blog.
İstanbul Politikalar Merkezinde çok işim kalmayınca bende mezunlar ofisinden gelen mail doğrultusunda, üniversite tanıtım günlerine gelen öğrencilere yardımcı olayım, sorularını falan yanıtlayayım taze bir mezun olarak dedim. Çok memnun oldular, pazartesi günü gittim rektörlüğü beni SGMye götürdüler. Neyseki tanıdığım bir sürü insan vardı. Gittim D.'nın yanına,


-soruları falan yanıtlayacağım di mi ehue nasıl eğlenmiştik Antalya'da tanıtım günlerinde (gülensurat) tadındayken,
- sende dekanlardan sonra çıkıp sunum yapacaksın.

demesinler mi? yok yani sunum fobim falan yoktur emme, hazırlıklı olmak şartıyla, ben öyle bir elimi kolumu sallaya sallaya gelmişim ki elimde hazırlanabileceğim kalem kağıt dahi yok! neyse benimle beraber bir mezun daha vardı beraber çıkınca ve de zamanımız çok kısıtlı olunca ilk günü arızasız bitirdik. (yalnız bir mezun olarak bundan sonra ne yapacağımı es geçmişim, uyanık bir dinleyici hemen sordu saolsun, konuşmamın hemen başına ekledim sonraki günlerde warwick'e gideceğimi =] )
Sonraki günlerde de elimde notlarımla çıkıp tecrübelerimi paylaştım, parası koç ve sabancıya yeten her öğrencinin sorduğu neden koç yerine buraya geleyim, o sarıyerde siz ise orhanlıdayken, şimdi sizin bölüm tam olarak nasıl oluyor?  Bu arada parayı verecek olanlar aileler olunca soruların %99u onlardan geliyor, gariban adaylarda kurbanlık koyun gibi yanlarında dinliyor.

Bugün Sabancı'da son günüm, biraz hüzünlüyüm tabiki, kolay değil 5 senem geçmiş şu 15 milyon metrekare yerde! Dün Hangardaydık, shuffle'ı dinledik oturduk göl kenarında, b8-b9 rektörlük, diller okulu, yönetim bilimleri fakültesi, b5in ışıklarının yansımasını izledik... Bugün kuaförde son kez saçımı kestireceğim Serdar Abime, Elanur'u (2.5 yaşındaki kızı) soracağım, oradan yurtların arasından süzülüp iki arkadaşımı ziyaret edeceğim, belki son bi yemekhanede yemek ve bitecek. Onca anının hep yükü hem hafifliğini (nasıl bir isim tamlaması oldu hiç bilmiyorum =] ) taşıyıp yarın Antalyaya uçacağım. Ve resmi olarak yaz tatilim başlayacak...

Sanırım bugünlük yazacaklarım bu kadar, Antalya'da yazmaya daha çok fırsat bulacağım, sık yazarım...

15 Temmuz 2011 Cuma

doğumgünü sendromu, tripler, staj

Yarın doğum günüm. Birkaç yıl önce olsa, 2 3 hafta öncesinden saat saat nerede olacağımız / neler yapacağımızı planlar, arkadaşlarımı arar (ki hatırlatmama gerek de yoktur aslında yazın tam ortasındaki gün bizim otelde toplanır havuz-deniz faslından sonra Side'ye giderdik) ve saati kararlaştırırdık.
Şimdi ise, Antalyadan gelmesi kesin olmayan arkadaşım dolayısıyla rock'n coke'a bilet almayıp, acaba yarın birileri var mıdır İstanbul sınırları içinde diye kara kara düşünmekteyim.
Hatta şimdik face'den doğumgünümü gizlemesini istedim ki yarın sadece gerçekten hatırlayanlar kutlasın =]
"doğum günün kutlu olsun cnmsss" duvar yazılarından uzak kalayım ;]
Belki eski heyecanım yok, belki artık ikiye bölünmüş bir yaşamım olması (istanbuldan önce & sonra), yaz tatilinde ama evimden uzakta, Istanbul'da staj yapmam doğum günü planı yapmamı engelliyor, bilmiyorum.

Mezun olmanın hem rahatı hem rahatsızlığını yaşıyorum şu sıralar. Evet artık bir üniversite mezunuyum, iş başvurularımda gösterebileceğim bir diplomam (hatta iki ;] ) bu okulun bana kattıkları, çeşitli yaşanmışlıklar vs vs.
Bunlar pozitif taraflar ancaaak, bundan sonra ne olacak?
1 senelik programımı yaptım: İngiltere'de bir sene Uluslararası İlişkiler ve Doğu Asya üzerine master, ya sonra? Bu okul bana gerçekten ihtiyacım olan arkaplan bilgisini sağladı mı? Dün ODTÜ uluslararasından bir çocukla tanıştım, resmen aldığı derslerle ezdi beni =( Bende duramadım baktım ne dersler veriyorlarmış diye. Karşıma çıkanlardan cidden ürktüm. Adamlar en başta çok sağlam bir tarih öğreniyorlar ki bu araştırma methodlarını sullar seller gibi bilmekle eşdeğer, ikisininde bilimsel geçerlilikleri var. Konuştuğundan insanların ağzını açık bıraktıracak iki şey: tarih bilgisi ile desteklenmiş istatistiki bilgi.
Maalesef kendimi kesinlikle yeterli görmüyorum ikisinde de =( World history, comparative political thought falan hak getire yani...

Umarım İngiltere'deki ortamım kendimi geliştirmem için daha fazla olanak sağlar bana (bilgiye erişim  / teknoloki vs. den ziyade arkadaş ortamının ülke / kültür çeşitliliği kastım)

Istanbul Politikalar Merkezi'ndeki stajım da dolu dizgin devam etmekte, datebase update yapıyorum söylemesi ayıp =P hehe böyle söyleyince baya iş yapıyormuşum gibi duruyor ama aslında yaptığım IPM'nin iletişim adreslerini kontrol etmek/araştırmak değişmişse excel dosyasında gerekli değişimleri yapmak =] İki hafta bunlarla ve bir hocamın kitap siparişlerini yapmakla, çeşitli fiş/faturaların fotokopilerini çekmek excele girmekle uğraştım. Bakalım gelecek hafta neler getirecek. Merakla beklemekteyim. Farkettim ki hocalarla böyle bire bir iletişim halinde olmak baya hoşmuş =) Koç'tan ithal ettiğimiz bir hocamız, küreselleşme karşıtı protestoların resimlerini içeren bir sunum hazırlamamı istedi o günkü liseli öğrencilere, hemen bir ampül yandı SPS 102 dosyama girdim Globalization.ppt adlı dosyayı buldum baktım tam da hocanın istediği gösterdim beğendi =]
bazen hakkaten ballıyım ^o^

sanırım şimdilik yazacaklarım bu kadar birazdan teknoloji özürlü hocam gelecek şu sunumu videoları bir ayarlamam gerek =]

kalın sağlıcakla muaaaah!