yazma motivasyonumu genellikle arkadaşlarımın bloglarından, komik olaylardan veya izlediğim güzel bir filmden alıyorum. Bu sefer tüm bunların karışımı olacak gibi. hatta başlığı "kısa kısa" diye atsam mı dedim sonra lafı uzatmayı seven ben, bunu uygun görmedi =)
*şimcik öncelikle komik daha doğrusu trajikomikler, söz konusu murphy'nin kızı olan Oye olunca sadece komik olmii :) Sadece Alaman pasaportumla (bu arada annemin alman olmasını sağlayan karma/kelebek etkisi/kader vs.ye buradan binlerce tşk) yurtdışına çıkamayacağım aklıma dank edince, bir telaş şu Türk pasaportunu halledeyim ve ikametkahı da Antalya'ya alayım işlemlerde terslik çıkmasın dedim. Dedim de, devlet memurlarıyla yüzyüze muhattab olmayalı uzun zaman geçtiğini hesaba katmadım. En son nüfus cüzdanımdaki 13 yaşındaki ergenliğe yeni girmiş eğrü büğrü fotoğrafımı değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gitmiş, o zamanda babamın arkadaşı olan nüfus müdürünün ikram ettiği çay eşliğinde klimalı odada bekleyerek yeni nüfus cüzdanıma kavuşmuştum. Bu güzel anımı Antalya'da kirletmiş bulundum. Öncelikle annemin: aman bir şey eksik olmasın, aman doğru yere gidelim'li cümleler eşliğinde internetten "antalya nüfus müdürlüğü" anahtar kelimelerini yazarak google'dan yardım dilendim. Yalnız şöyle bir durum söz konusuymuş: 500.000 nüfusuyla Muratpaşa Belediyesi ve aramalarda ilk bu çıkıyor. Önce biraz kıllansamda, Antalya-özürlü bünyem olayı irdelemeyip kabullendi, bizde tuttuk Muratpaşa Nüfus Müdürlüğü'nün yolunu, bir cümle önce belirttiğim üzere, bu belediye Antalya nüfusunun yarısını barındıyor. Yani sıra numaramızda ona göre. 20, ve sıra 400 küsürde. O mio dios acaba 999dan sonra mı 1e dönüyor diye düşünürken 499da döndü 1. sıraya. Oh aman neyse az kaldı dedik ve hakkaten sıra bize geldi bir 20 dakika içinde. Ama gel gör ki biz Konyaaltı Belediyesi'ne (zamanında Konya'ya yalakalık olsun diye konulmuş =] ) bağlı olduğumuzdan oradaki nüfus müdürlüğüne gitmemiz gerekiyor imiş! Antalya'nın nemli sıcağına daha fazla katlanamamak ve tatil tembelliği içinde yarın hallederiz artık dedik. Yarın oldu, önünden geçtiğimiz kocaman tabelalarla belirtilen Konyaaltı Nüfus Müdürlüğüne gittik, Konyaaltı Belediyesinden (itin öldüğü yerde) Adres Talep Formu almamız gerektiğini öğrenmiş bulunduk. Şehrin dışında havadar bir yere kurulmuş olan belediyemize vardık, bir iki yanlış yere girdikten sonra bulduk formu alacağımız yeri. Yüzümüze bakan ve yüzü temiz olan amcanın karşısına oturduk annemle. Tabi ilk soru bana bakarak anneme doğru başını 45 derece bükerek "annen mi?". Ve sonrasında sürekli karşılaşmak zorunda olduğum, genlerimi ben seçmişim gibi bir tavırla:
"aaa hiç olmuş mu alsaydın ya annenin boncuk mavi gözlerini" cümlesi, sonrasında benim omuz silkmem, "babama çekmişim ne yapayım ehue". Buraya kadar "normal" daha doğrusu alışıldık, adam birde mavi gözler üzerine şiir okumasın mı? O an elinden Adres Talep Formunu çekip çıkmak istedim. E tabi amcayı da anlıyorum gün boyu 15 metrekare oda 4 kişi birbirlerine bakıp duruyorlar, annem gibi egzotik ve ona hiç çekmemiş yurdum kahverengi gözlü kızı girince takılmak istedi birazCIK! Elimizde form çaldık nüfus müdürlüğünün kapısını. Görevli kadın (gene aynı mimikle) "annen mi?" dedi, "evet" dedim. "babana çekmişsin o zaman, annen hamileyken babana çok bakmış, sende hamile kaldığında annene bak e mi?" ben: =S, =O vs.
Her gün geçtiğimiz muhtarlığı 15 dakika arama sonunda (camiden çıkmış yardım etmek için yanıp tutuşan bir abinin 4 yeri aramasını beklemesek daha hızlı olurdu belki bulmamız) gittik belgeyi teslim edip yenisini alıp, resmen Antalya'ya taşınmış oldum.
* Mr. Nobody, top 5 listemde. Paralel evrenler, entropi, kelebek etkisi, gibi kavramlara meraklıysan, Amelie gibi orijinal çekimlerin bulunduğu filmlerden hoşlanıyorsan ve yapış yapış aşkları izlemekten tiksinip gerçek aşkı tüm saflığıyla izlemek istiyorsan bu film sana göre!
*Kaldı bir ay! Tam bir ay sonra bu saatlerde warwick kampüsünde ve belki de odama yerleşiyor olacağım. Şimdiden heyecanlandım. Bir yanım artık biraz hazırlık yap oku et şu doğu asya hakkında bir şeyler. Diğer yanım (ki kendisi baya dominant) yeah yayıl 9gag, penguen, uykusuz, dexter... nassa canını çıkaracaklar okumaydı research paperdı, keyfini çıkar SON tatilinin ! Bu arada İngiltere'nin tatil politikasını tuttum: 2 ay ders bir ay tatil =]
Şimdilik bu kadar sanırım, bayramda Adana'ya gidip Adana'ya uğrayıp yayla ve Mersin arasında mekik dokuyacağım =]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder