27 Nisan 2011 Çarşamba

back to black

yok yok yazının Amy Winehouse ile uzaktan yakından (belki yakından biraz olabilir) alakası yok. Sadece kızgınım biraz konserine gitmek istesem de 150 TL ayakta. hıms, almayayım alanada mani olmayayım moduna soktu beni. neyse seneye İngiltere'deyim, eminim TR'de verdiğinden fazla konser veriyordur oralarda diye bir fikir yürüttüm ve altını doldurabilirim sanırım =]
neyse ne diyorduk, back, evet blogger'ın digiturk yüzünden kapatılması ardından tumblr'a sığındım bir süre ama olmadı blog. olmadı olamadı olduramadım. Bir kere bir mantık oluşturmuşum kendime; facebook video izlemek arkadaşların ilişkilerini/okullarını/iş durumlarını takip etmek için var twitter öyle kısa kısa yazıp efkar dağıtmak/ünlüleri takip etmek işlevi görüyor, tumblr'a ise stumble'da gördüğüm güzel linkleri yapıştırıp resimleri 'reblog'lamak için kullanıyorum.
Oysa blogger öyle mi? yeminlen en çok sana emek veriyorum, uzun uzun yazıp kendimi kaptırmak için varsın iyiki varsın =] geçen gün okumuştum facebook bizi tükettiklerimizle ifade ettiğimiz (izlediğimiz filmler, dinlediğimiz müzikleri afişe ettiğimiz, beğendiğimiz videoları paylaşmamız...) bir sosyal paylaşım sitesi, çoğu paylaştığımıza bir daha ulaşamayacağız bile bir daha! Ama sen öyle misin? (gerçi kapandığında küçük çapta bir kriz geçirmedim değil tüm o yazdıklarım nereye gitti şimdi keşke ctrl+c, ctrl+v fonksiyonunu kullanaydım demedim değil, ki yapacağım en kısa zamanda aklımda;] )dönüp dönüp okuyorum valla. Bu düzensiz yazılarımı o zamanki ruh hallerimi düşünüp hüzünleniyor ve seviniyorum =]
Neyse bugünlük bu kadar daha yıllık yazıları, warwick'e bana burs vermesi için yalvarma yazısı ve ihtilal günlerinde sanat (evet birebir çevirisi bu dersin adının) için proposal yazmam gerek bir de film izleyeceğim =]
Bu aralar ZAZ adlı bir fransız gruba taktım hatta ciddi ciddi Fransızca öğrenmek istiyorum !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder