Antalya’ya geleli 6 aydan fazla olmus.
Sanirim bu benim kisisel rekorum, zira Ingiltere’deyken bile 3 ayda bir
gelmistim. Fakat bu sefer daha farkliydi, normalde çok fazla özlerdim 4. Aya
kalmaz mutlaka gelirdim. Tabi annem ve babamin mezuniyetime gelmesi ve onlari
görmem bir faktördü. Diger önemli faktör ise evim ve yerlesmeye baslayan
düzenim…
Bu geldigimde aklimda olan sey götürmek
için kenara koydugum esyalar. Babamin unuttugu annemin getiremedigi tüm seyleri
ayiriyorum. Özellikle japonlu olanlari : ) Babamin evinin yanindaki otelden
gelen animasyon sesleri sagolsun beni cocukluk-genclik yazlarima götürdü. Zira
etrafimizdaki onlarca otelin ortasinda kalan ve kendi animasyonunu yapmayan
otelimiz 548579 desibel sese maruz kaliyordu (2000lerin ortasinda gelen desibel
ve saat sinirina kadar özellikle!) Israrla oteli görmek istedim bugun. Aksam
vakti arabayla yanindan geçtik ve gercekten geçmise dair hicbir iz bulamadim.
her metrekaresini kullanmislar resmen. Ve 6 katli kocaman bir 5* bir otel
dikmisler. Titreyengöl’den eser kalmamis. Gölün kendisi duruyor ama etrafindaki
tüm eglence yerlerinin yerinde yeller esmekte… çocuklugumun ve gençligimin
geçtigi yerler artik yok ve sanirim bunu kabullenmem gerek artik. Ve aslinda
kabullendim, bu kadar zaman gelmemem ve bunun koymamasi da buna isaret. Hala
otel ortaminda eksikler dikkatimi çekiyor içinde büyüdügüm ortam olmasi
itibariyle.
Aslinda bundan daha buyuk bir derdim var bu
aralar. Iki alan arasinda kaldim: enerji – sanat. Enerjiye olan ilgim Warwick’te
basladi, Pasifik’teki enerji icin yapilan ada kavgalarini inceliyorduk ve
enerjisiz dunyadaki her seyin duracagi bunun da politikanin ve uluslararasi
iliskilerin bel kemigi oldugunu anladigim bir aydinlanma yasadim. Sabanci’da da
aldigim Enegy Politics dersiyle isin teknik kismini da ogrendim ve cok hosuma
gitti. Bu alandaki zorluk kariyer.net gibi yerlerde ‘enerji’ anahtar
kelimesiyle arama yapinca genelde sadece ar-ge’de calistirilacak muhendisler
araniyor olmasi. Bu biraz gururumu kirsa da hala sansimi STK’larda
deneyebilirim diye dusunuyorum. Bakalim. Sanat konusu ise yavas yavas aklima
girmeye basladi. Gerci yakinimdakilerle konusuntugumda mart ayindaki secimlerin
sonucuna gore hareket etmem gerektiginden bahsediyor. Zira devlet tiyatrolarini
kapatmayi goze alan bir hukumetten bahsediyoruz. Her sey daha da kotuye
gidebilir adamlar bu sekilde mallik yaptikca. Bir de butcede bir seyler ters
gittiginde ilk kesinti yapilan yer sanat alani oluyor. Ama genede IKSV gibi bir
kurumda calismak ister miyim? Neden olmasin =) Asistanlik isim de yatacak gibi
gorunuyor, bu da daha bir 4 ay kadar gecimimi kendim saglayacagim anlamina
geliyor. Umarim yeni yila bir isle girebilirim. Tabiki sevdigim ve icime sinen...
Bu fotoyu da ben çektim Antalya'da :)